Yikilmisduvarlar - Tumblr Posts

1 year ago

1 Mayıs Gecesi (2024)

Günlerdir aklımdan çıkmıyor. Bir karar vermeye çalışıyorum. "Konserin var. Tutun. Ölüm çözüm değil."

Çok kötü hissediyordum bugün. Yapayalnız, kimsesiz. Annemlerde kalayım dedim. Saat ona gelirken yanlarına gittim. Kendimi anlatmaya çalıştım anneme. O dinlemeyi beceremez. Çıktım sonra. Vazgeçtim orada uyumaktan. İnsan ait hissetmediği yere evim diyemiyor. İçinde aile bulunmayan eve, yuva diyemiyor.

Evime gittim sonra. Çoktan koymuştum kafama.

Geçenlerde aldığım jileti çıkarmaya çalıştım. Plastiğin yarısı kırıldı. Yarısını çıkaramadım. Kalemtıraş geldi sonra aklıma. ALES'ten kalma. Çıkardım jiletini. Odanın camını açtım. Yanına oturdum. Bir sigara yaktım. Bir müzik açtım. Müzik çok gürültülü geldi o an. Ölüm sessizliğini istedim. Bir kuş ötüyordu. Onu dinledim. Sigaram bitmeden attım ilk kesiği. Yeterince kan akmıyordu. İkinci kesiği yana attım. Daha yüzeysel oldu. Aynı kesiği derinleştirmeliyim, diye düşündüm. İlk kesiği attığım yere iki kere daha bastırdım jileti. Deri katman katmanmış meğer. Birden kesilmiyormuş öyle. En son kan akışı hızlanmaya başladı. Bir süre durdum öyle. Ali'yi aradım son kez sesini duyabilmek için. Açmadı. Annem aradı o sırada. "Vardın mı eve?" diye sordu. "Vardım annecim, iyiyim." dedim. Telefonu kapatınca bileğim soğumaya, uykum gelmeye başladı. Bir kesik daha attım o an kalan tüm gücümle bastırarak. Kocaman bir açıklık oluşmuştu bileğimde. Parkeye akan kan elimle birleşmiş, biraz kuruyarak elime yapışmıştı. Hâlâ akmaya devam ediyordu. Gözlerim kapanmaya başladı. Korktum o an. Ne cennet ne cehennem... Bütün inançlarımın yavan kaldığını hissettim. Gözlerim açıkken bile gördüğüm o zifiri karanlık sonsuza dek sürecekmiş gibi geldi.

Sonsuza dek göreceğim tek şeyin o karanlık olacağını düşündüm.

Arabası olan bir arkadaşım var mı, diye düşündüm. Aradım. "Annemlere sormam lazım." dedi sadece ağlıyor diye koşa koşa yanına gittiğim kız. "Neyse kanka o kadar ciddi değil zaten kendim giderim." dedim.

Arabaya bindim. Gözümü açık tutmaya çalışıyordum. Kan akmaya devam ediyordu. Bileğimi karnıma bastırdım. Tişörtümün önü hep kan olmuştu. En yakın hastaneye gittim.

Kapıdaki sekreterler beni gördüklerinde gözleri kocaman oldu. O an neye şaşırdıklarını anlayamamıştım. Sonradan düşündüm: her yanım kan içindeydi.

Orada bana sorulan soruları cevapladım. Hatırlamıyorum. Tek düşündüğüm uyumak istediğimdi. Ardından beni kırmızı alana aldılar.

Birkaç sıvıyla bileğimi yıkadılar. Doktor geldi. Damarlarımı kontrol etti.

Tek bir kesik... Son bir kesik daha atsaymışım...

Bir süre kanı durdurmakla uğraştılar. Dikiş başlamadan hemen önce damarlarını gördüm. Ben bile fark etmemiştim o kadar kestiğimi.

Dikiş atılırken,

"Yerimde olsan nasıl devam ederdin?" diye sordum hemşireye.

"Kafana takmaman lazım. Ne kadar yapabilirsen artık... Çok düşünmemen lazım." dedi.

Sonrası biraz bulanık. Polise haber verilmiş. İfade vermem gerekiyormuş.

Karakola gittim saçma bir şekilde. Birkaç saat bekledim. Bir polis abi geldi sonra yanıma. Evliymiş, iki çocuğu varmış. Soramadım ismini.

"Dünyaya biz isteyerek geliyoruz. Bu bizim seçimimiz. Ruhunun seçimi." dedi.

Hayatımda ilk defa duymuştum bunu. Dünyaya gelişimizin hep zorla olduğunu düşünürdüm. İlk defa bir düşünce bu kadar farklılık katmıştı dünyaya gelişime dair bakış açıma.

Eve döndüm sonra. Islak mendille elimdeki kurumuş kanı sildim. Yere biriken kanın kurumamış kısımlarını sildim. Kurumuş kısımlarını çitilemeyi sabaha bıraktım.

Açık bırakıp gittiğim pencereye rağmen kan ve sigara kokuyordu odam. Kısa sürede alıştı burnum.

Ancak her gece öten o kuşun sesini hâlâ duyuyorum.


Tags :
1 year ago

Aslına bakarsanız birini gerçekten tanımak hiçbir şey ifade etmez. İnsanlar değişir.


Tags :
1 year ago

İçim bir çocuğun ailesi tarafından kapıya konmuşluğu gibi...

İçim, bir çocuğun kapıda kalmışlığı gibi.


Tags :