
345 posts
Sorunlarn Ak
sorunların aşkı
yılın son şiiri ... artık senden yoksunum. yokluk hiç bu kadar iç yakıcı olmamıştı. sertleşen duygusuzluk döneminde sensizleşen kalbin çığlıkları! gidenin bıraktığı kalanın üstlendiği acıların yağışı, kalbe giden yolların tıkanıklığına en önemli sebep teşkil ederken; gelmesi pek yakın omayan senin ardından, yolların kapanması... bana reva görülen bu olmamalıydı. farkın fark edilmesi için giden sen olmamalıydın. bırakılması gereken duyguların son durağı ben olmamalıydım. 'sorunların' aşkı 'sorumsuzlukların' bedeline yenik düşmemeliydi!
More Posts from Syhmspmk
yağmuru beklerken
pehito için,yılın ilk şiiri
dallar budaklandı
tohumlar atıldı.
artık herşey hazırdı.
beklenen sadece yağmurdu.
günler haftaları,haftalar ayları kovaladı.
bırakın yağmuru,
yağmura işaret bulutlar dahi yoktu.
birkez daha umutları yıkıldı.
birkez daha kadere yenildiler.
her defasında vira bismillah dediler
ve işlerine koyuldular.
değişen birşey olmayacak.
umutlar tazelenecek,
kadere tekrar teslim olunacak;
o yağmur yağana dek.
adamlığın tanımına ilham veren insana...
çaldıranlı cengize
içindeki sıcaklık
var olduktan sonra
etkilemez seni kışın ayazlığı.
ayaz mı dedim?
kusuruma bakma ne olur.
eksi kırklar-altmışlar demem gerekirdi...
senin olduğun yerde
ilkbaharların yaşanıyor olması normal.
aman ha dostum:
etrafın beyaz kurtlarla çevrili.
ısıt onları da,merak etme
kaybetmezsin sıcaklığından...
Zeze Gibisi Yok!
"Özlenmeyi haketmiyorsun! Ama özleyeceksem de sana ihtiyacım yok.Sen kim oluyorsun ki?Seni sevmek için senden izin mi almıştım? Hatırlatır mısın bana,ne zamandan beri senin isteklerinle hareket ediyorum?" İçimdeki Zeze'yle karşılıklı konuşmalarımdan biriydi bu.Evet efendim,Şeker Portakalı'ndaki o asil çocuk olan Zeze! O kitabı yaklaşık üç ay önce okumuştum.Hala etkisindeyim.Daha doğrusu kahramanıyla hala görüşüyorum. Aslında okuduğum kitapların etkisinde uzun süreli kalan biri değilim.İstesem de kalamam. Zira bir kitaptan diğerine atlayıp duruyorum.Haliyle belli bir kitaba bağlan(a)mıyorum.Ama bu durum farklı. Zeze'yi kaybetmekten korkuyorum.Onun varlığı yalnızlığımı örtüyor belki de. Zeze ile aramı iyi tutmaya çalışıyorum.Olur da beni Portuga'yla tanıştırır diye umut ediyorum.Aslında ölmüştü.Fakat bende Zeze gibi düşünüyorum:O ölmedi,Zeze varoldukça o da yaşayacak. Geçenlerde beni ablasıyla tanıştırdı.Gloria.İnanılmaz derecede sevecen ve tatlı.Henüz beni şeker portakalıyla tanıştırmadı.Bir iki sefer konuyu açmak istedim.Ama Zeze oralı bile olmadı. En çok sözettiği kişilerden birisi de Cecilia Paim.Dünya üzerinde onun kadar anlayışlı ve duygulu bir insan yokmuş. Zeze ile yakın dostuz.Müthiş bir dinleyici ve öğüt verici bir insan.Onunla yalnız kalmak için can atıyorum. Ve Zeze gitmek istediği güne kadar beraber olacağız. Söz verdi bana.Habersiz çekip gitmeyeceğine dair söz verdi... Zeze ile ilgili yazacak çok şeyim var.Şimdilik bu kadar. "Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın yüreğini paralayan ve sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."
içimdeki kelebeğe
yapışmış halde
sen hıçkırıkları boğazıma...
yutkunamamak
daha da zorlaştırıyor.
nefes almak güçleşiyor
giderek.
iyisi mi;
bir bardak
soğuk su içmeli.
'sen'in geçmesi
kuvvetle ihtimal!
ŞP
Sosyalleşme-Bir Sosyal Sorun
Derler ki benim için,çok asosyalsin. Asosyal!A benim kardeşim,kime göre,neye göre sosyallikten bahsediyorsun? Sahi 'sosyal' kelimesinin tam karşılığı nedir? Türk Dil Kurumuna göre,bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi sürecidir,sosyalleşme. Felsefe gözlüğüyle bakıldığında:yaşamını devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duyan insanın, içinde doğduğu topluma adapte olabilme sürecidir. Bu süreç içinde (toplumsallaşma süreci) insan; içine doğduğu toplumun kültürel değerlerini öğrenir, kendine has beceriler edinir, kendi bilincine ulaşmış bir birey haline gelir. Yaşamam için topluma ihtiyacım varmış.Peki o toplum içerisinde kendimi ifade edemiyorsam,sürekli mahalle baskısı hissediyorsam,benim o toplum içerisinde kalma isteğim yok olmaz mı? Şu açıdan baksak bir de,bir olguya ya da bir ideaya bağlı kalmak özgürlük prensiplerine zıt değil midir? Tamam,bireyi birey yapan etrafındaki insan topluluğudur.Bireye anlam kazandıran,aynı cinsten canlılarla olan münasebetidir. Topluma olan ihtiyacım belli bir noktaya kadar devam eder.Toplumsal rol ve bunları destekleyen tutumları bana öğretirler.Ama bu kadar.Daha ilerisini bana dikte edemezler. Nasıl düşüneceğimi,neyi düşleyeceğimi toplum karar veremez. Entellektüel sosyalleşme diye bir tabir de var.Bundan geri kalmak cahillikle eşdeğerdir. İnsanlık,gitgide bataklığa doğru sürükleniyor.Bu sosyalleşme ıvırtısı sonumuz olacak.Gitgide insanlık sadece tek türe indirgenecek. Tekdüze bir insan modeli olacak ve herkes o modeli örnek alıp,sosyalleşme adına özünden kopacak ve ardından da kıyamet kopacak. Kıyametin kopmasi yakındır dostlarım...