raconroll - Şeylerden biri
Şeylerden biri

Tunç’tan, bir heykel gibi ebedi kalmalısın.

224 posts

Raconroll - Eylerden Biri - Tumblr Blog

10 months ago

Değil riya, değil rüya...

10 months ago

iyi geceler anksiyete, huzurlu huzursuzluklar ve az biraz da uykusuzluklar.

sizden naber ?


Tags :
10 months ago

bu huzursuzluk, galiba ölünce geçecek ?!

10 months ago
Vladimr Landa - Echoes, 1988.

Vladimír Landa - Echoes, 1988.


Tags :
10 months ago

sevgilin varmı yakışıklı

onun haberi yok ama var. şimdilik uzaktan kesişiyoruz. gidip açılmam lazım ama.

bu arada yakışıklı kim ?

10 months ago

üzülenler, üzüldükleri yerde yalnız ve mutsuzlar.

11 months ago

“yoruldum ama kaçmadım, savaş yanlısı saçlarından”

11 months ago

delinin gardı delik, bunu fırsat bil !


Tags :
11 months ago

Bu öykünün sonunda, yaşamak zorundaydı.

11 months ago

“Kaldırımın sol tarafı sağ tarafına göre ücra

Sağ omuzlarımızın durumu da solumuzdakine göre rüsva”

11 months ago

bir kapı icat edip yüzüne çarpacağım !

11 months ago
Ne Adm Var, Ne Uykum

ne adım var, ne uykum…

11 months ago

bi kalem

ne kadar

karalar kağıdı bilemem

ama dolduramaz tahminen.


Tags :
11 months ago

beni niçin vurdunuz ?

11 months ago

sound çok chill, sözleri çok sert.

tünaydın. tabii bu hala mümkünse.


Tags :
11 months ago
raconroll - Şeylerden biri

Tags :
1 year ago

eve dön, kalbine dön eve dön !


Tags :
1 year ago

günaydın. uzun süre sonra traşa gidiyorum. evde makinemle devamlı yanlar 1, üstler 3 traş olmaktan sıkıldım. arada değişiklik iyidir. gününüz güzel geçsin.

Barış.


Tags :
1 year ago

bomba gibi bi dj set. günaydın. Barış.


Tags :
1 year ago
Azami

azami

karanlığın orduları

üzerime saldırıyor

kanlı ve etli gölgeler

ve keyif çığlıkları

dışarı boşalıyor.


Tags :
1 year ago
Ah Fredo Ah.keke Bu Kadar Salak Ve Masum Olmasaydn...

ah fredo ah. keşke bu kadar salak ve masum olmasaydın...


Tags :
1 year ago
The Invisible Lover (Live)
Spotify
Ara Dinkjian, The New York Gyspy All Stars, The Secret Trio · Song · 2020

sadece günaydın. bana iyi geceler. tabii gerçekten iyiyse. ilk defa. Savaş.


Tags :
1 year ago

Kaptan-4

Saint Michel'de bir talebe kahvesindeyim yalnız Gündüz olduğu halde bütün ışıkları yakmışlar Bir cumartesi günü saat dört buçuğa beş var

Ellerim kırılsa ben senin için bu şiirleri yazmasam Dinamit taşırmış gibi gözlerini taşımasam Avenue Wagram'da bir akşam yeter bana Ağustos'ta Yapraklara serilmiş yirmi beş franklık yıldızlar

Bir mısra yeter geceleyin bir teren gibi pırıl pırıl Sen kendine yetmiyorsun hiç kimse sana yetmiyor Birini bitirmeden aklın öteki yolculukta

Dün gece Châtelet'de metronun yanıbaşında durdum Yağmur bilmediğim başka bir gökten yağıyordu Yağmur Saint-Jacques kulesine doğru yağıyordu Yanımda olduğun zaman her zamankinden yalnızım

Şimdi bir nefeste Cafe de I'ecluse'ü hatırladım Seine kıyısındaki küçük nehir kahvesini Kapısında bir gemici feneri asılmış duruyor Seine gemicileri her akşam burada toplanırlar Onlar için bir takım maceralar düşünürüm Seine sanki petrolmüş gibi iştahlı ve obur akıyor

Dupont'daki kızlar yalnız cıgara içerek yaşıyorlar Utrillo'nun bir sokağından seni çektim çıkardım Elin yüzün kirlenmiş üstün başın toz içinde Sana Mardi Gras için bir Japon maskesi aldım Sen bana kaptan diyorsun herkes bana kaptan diyor Sahici bir kaptanmışım gibi tükürüyorum

Yalın kılıç bir kasım sabahını Paris'te yaşadım Sokaklarda sonbahar şiirleri salkım salkım Faubourg Saint Denis'de işte yine pazar kurulmuş Beş franga çorba çorba içtiğimiz Julien'in kapısı önünde Kırmızı ve siyah ve sarı saçlı bir kadın durmuş Muzaffer patatesler satıyor üç renkli neşesi içinde Camların arkasında ekmekçi kızlar mavi beyaz Raflarda uzun uzun herifler gibi tâze ekmekler Üstüne bir yağmur yağdırmak hevesi uyanır içinde Ben bu mısraları yazarım Tout-va-bien kahvesinde

Concorde'da bütün fiskiyeler birden ayaklanacak Eğri bir demir gibi ensende hissedeceksin ebem kuşağını Paris'in göklerinden uzanıp bir yıldız kopardım Kırmızı bir karanfilmiş gibi yıldızı saçlarına taktım On beş dakika sonra Bordeaux'ya bir tren kalkacak Garın merdivenlerinde benim için ağlayacaksın Ellerim yağmura açılmış sakallarım ıslak Ben ki cehennemde bir Allah gibi yalnızım

St. Vincent de Paul Kilisesi benim otelin arkasına düşer Saat kulesi her gece uyur uykumdan uyandırıyor Her seferinde seni tékrar Bordeaux'ya yolcu ediyorum

Saadetin ızdırap çekmek olduğunu ben keşfettim Çarmıhta bir İsa gibi ben ızdırap çektim Bir sulfat acılığı sinerse parmaklarına şiirlerimden Gözyaşları sinerse eğer küstahça kafiyeli Anla ki ölümle hayat arasında zaman gibi mesudum

Kendimi öldürecek haldeyim seni öldürecek saadetimden Dona-Maria bir kahvede isyan halinde bulduğum Çekik gözleriyle Ermenice küfürler yazıp çizen çocuk Sen Bordeaux'ya yorgun bir Flâmingo gibi yolladığım Geceleri benim için dua etmelisiniz

Renault'daki grevciler toptan sokağa atıldılar Paris'in duvarlarını boydan boya afişler kapladı Seni hatırladıkça bir kadeh Armagnac içerim Armagnac demek yirmi beş damla gözyaşı demekmiş Demek her akşam yirmi beş damla gözyaşı içerim Senin dağlardan ve sarhoşlardan korktuğunu bilirim Ben sarhoş olduğum zaman korkmuyorsun hiç korkmuyorsun

Gözlüklerim kırılmasın diye sakladığını bilirim Kalbim bakır bir mangır gibi boynuma asılmış Ondan kurtulmak için sürgünlere gitmeye razıyım Nehir gemilerinde muçoluk etmeye ölmeye Seni terk etmeye razıyım parasız pulsuz çekip gitmeye Kur'andaki bütün belâlara Tevrat'taki bütün belâlara İbranice öğrenmeye razıyım hapis yatmaya Kalbim yüzünden madem ki ellerimi parçaladım Kalemimi kırdım hayatımı çiğnedim ağladım Madem ki en büyük düşmanım kalbim benim kendimin Onu inkâr ediyorum kalbimi inkâr ediyorum Geceleri benim için dua etmelisiniz

Üçüncü paralelde eski bir dünya gibi batacağım Malgaş halkı bir kaç yüz yıl hikâyemi anlatacak


Tags :