
Tunç’tan, bir heykel gibi ebedi kalmalısın.
224 posts
Raconroll - Eylerden Biri - Tumblr Blog
işte ben bu dünya denizine kirli bir nehirin derin sularından daldım aşağıya atladığım gün adım bir intikam yeminiyle anıldı lanetli ve ketum bir karadul gibi...
düzensizlikler bazen kaos yaratır.
akşamdan kalmayım ve 2 saat uyudum-uyumadım. ama alkol hala o kadar damarlarımda ki içmeye Kadıköy’de devam edeceğim. akşam görüşürüz. hoşçakalın. 👋
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar yapabilir.
sen de öyle yavrum.
seni seviyorum ve bu seni hiç alâkadar etmez.
değil riya, değil rüya
üstüm çizili uzun zamandır ve yok olmak canımı sıkıyor. belki de uykularımın kaçışı bu sebeptendir ya da üzerimi çizenlerin aslında hiç var olmadığı gerçeğiyle yüzleşmem gerekir rüyalarımda. buna gerçekten hazırım.
henüz değil.
göğsümden göğsüne oluk oluk akan şelaleler daha düzgün akıyor artık. bu sabah bunu düşündüm. oysa her sabah alıkoyuyorum kendimi seni düşünmekten. dedim ya. uykularımın kaçışını bu ya da bu sebeplere bağlarken uyuya kalmamak için ben. her sabah daha çok. daha çok. daha çok alıkoymak. göğsümden göğsüne.
sen değil.
iltihaplı bir düşe tutunarak dalmaktansa uykulara; bu ızdırap’a razıyım. karın boşluğuma en boş anımda aldığım tüm yumrukların krampıyla, nefessiz ve sessiz inliyorum içime. çünkü inlemek ile başlar tüm intiharlar. çünkü biliyorum intiharları sevdiğini. belki benden bile çok sevdiğini. ama hala ölmediğini. en azından yaşayarak bil isterdim.
ben değil.
nerede kalmıştık? dumanların enkazı, peşi sıra olan günlerime mal olabiliyor bazen. bahaneler yerli yerinde. sen yoksun. portmantoda asılı kıyafetler bile tesadüfen sarılıyor birbirine. sen yoksun. ayakkabılar bile kolay kolay ayrılmıyorlar eşlerinden. sen yoksun. bu tür sikik cümleler bile kolayca birleşiyorlar. sen yoksun !
biz değil.
artık çok geç.

normalde rakıyı leblebiyle içerim. evde rakı kalmamış. birayla idare edecez artık 🙃
"hâlâ soğuk biralar oluyor güzel kızlar oluyor. yağmurdan sonra saçlarını havluyla kurulaman gibi olmuyor tabii o kalibrede sevda görmedim. öptüm ama içime çekmedim..."
bir takım tal(r)ihsizlikler
tarihlerin ve talihlerin transpozesi beni bir hayli yoruyor. insanoğlu'nun ilkellikleri ve bu çağa kadar süregelen evrimsel kayıplar da hesaba katılırsa, yoğunluğun ve yorgunluğun gerçek temelleri haliyle ayyuka çıkıyor. yakın zamanda bir konuda evrimini tamamlayamamış bir arkadaşıma "bu konuda evrimini tamamlayamaman can sıkıcı hocam" demiştim. cevabı "haklısın hocam, herkesin evrimini tamamlayamadığı noktalar elbette var, yaşamamızın ve insan oluşumuzun gayesi bir noktada da bu değil mi?" oldu. haklıydı. özetle tarihler ve hayatımızdaki şahıslar elbette önemli fakat bu önem arz eden durumlar aciz çırpınışımızdan fazlası değil. güç ve evrimin temel dengesi ne yazık ki bu durumu böyle tanımlıyor. bol şans. barış.
üzülenler, üzüldükleri yerde yalnız ve mutsuzlar.

...
Hikâyenin sonunu biliyordum, sadece kendimi kandırdım.
"elveda diyorsun, eyvallah diyorum."
+ özür dilerim
- artık bir önemi yok.
“yoruldum ama kaçmadım, savaş yanlısı saçlarından”
sese ihtiyacım var. üzgünüm. sesim olsana.
günaydın.
vakit varken tomurcukları topluyorum ama galiba hangi toprağa ekeceğim bilmiyorum.
ve unutmadan,
savaş bitti.

ağlarken çok güçlüyğm.
selamlar.
https://www.instagram.com/siyrikmag?igsh=MWIxNWo0ZnJ6NXZoZw%3D%3D&utm_source=qr
şöyle bir instagram sayfam var. estetik bulduğum fotoğrafları paylaştığım. takip etmek isteyenler için… arada beğendiğim estetik görselleri buradan paylaşıyorum. buraya da bırakmak istedim. gününüz güzel geçsin 🙃
Barış.
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar yapabilir.
sen de öyle yavrum.