raconroll - Şeylerden biri
Şeylerden biri

Tunç’tan, bir heykel gibi ebedi kalmalısın.

224 posts

Dn Gece. Yani Bir Nceki Gnn Dnnde Kendimden Daha Da Ne Kadar Kaabilirim Diye Dnrken Hi Olmadk Bir Evde

dün gece. yani bir önceki günün dününde kendimden daha da ne kadar kaçabilirim diye düşünürken hiç olmadık bir evde buldum kendimi. sonra kendime yeminler vermiştim dumanlı bir düş daha görmeyeceğime dair. bunu hatırladım. sonra ya bu yemini dumanlı bir düşte verdiysem fikri girdi aklıma birden. kendimi ve tüm mevcudatı kandırarak yine senin dumanlı sanrılarına sarıldım. bazen kendimi kandırabiliyorum evet. ara ara da olsa senin mahşer atlısı ruhuna sokulmak için yaptığım bir kaç numaradan bir tanesi bu sadece. oysa senin bunlardan haberin yok. hiç olmadı. hiçbirinden. sonra kan akışımı kontrol edemedim bu gezegende. bu gezegende kan hiç olmadığı kadar yavaş akar çünkü. daha da yavaşlayınca kan başımda aşağı. başımdan. aşağı. başından beri bu çıldırış anı ve sanrımın ağrıması; karnımda spazmlara yol açtı. olan oldu ve dizlerimin üstünde çırpına durdum. halimi görmeliydiniz. o kasıntı ve krampı gerçekten görmeliydiniz. bu başımın döngüsü ve dünya yasalarından bağımsız hallerimi. damarlarımdan akan ve kemik iliklerimde gezen her bir pıhtıyı tek tek bertaraf etmemi… bu bir başkalaşım. tabii dünya bunu kaldıramadı. çünkü dünya başkalaşımları kaldıramaz. başkaldırışları da. ne diyorduk ? sonra başımı kaldırdım olduğum yerden. dünya yok. sen yoksun. sonra her yer dumanken hazır yine verdiği yine verdiği yine verdiği sözden cayan ben dumana koştu. yani alçalttım kendimi. size gözüken o. insan gördüğüne inanır bazen. bazen inanmalıdır da. insan tuzaklar kurar. tuzaklarını kurarken yutkunur. yutkunmalıdır da. zaman tanrıyı yaratır. tanrı zamanı. yaratmalıdır da.

seni.

benden ötede

bırakabilir.

bırakmalıdır da.

uçuyorum.

kusuyorum.

uçuyorum

daha da batabilmek için en derine.

en

derine

yoksun

inan.

🎶 Balmorhea - Remembrance

  • hakettim
    hakettim liked this · 4 years ago
  • gecebenimay
    gecebenimay liked this · 4 years ago
  • merimmerim
    merimmerim liked this · 4 years ago
  • dulavratotu
    dulavratotu liked this · 4 years ago
  • kedycyk
    kedycyk liked this · 4 years ago
  • rainofthemidnight
    rainofthemidnight liked this · 4 years ago

More Posts from Raconroll

4 years ago

yassı yeryüzü, kızıl gök ve hibrit birkaç yıkıntı.

söz gelimi boşlukların nihayetinde sararan soluk benizli yüzlere ithafen, angarya hüzünlerim oldu benim de kabul. kabul henüz haykıramadığım tüm boşluklara. onca aradan sonra dibe çöküp kuruyan tüm tortular başıma dertler açıyor. bazen kırağı yapıyor atmosfer, içime çektiğim her an ciğerlerim kanıyor. çünkü kan demek nefes demek biliyorsun, fakat gülümsemeden sana dönmeyen aynaların unutuşu kalbine ağır geliyor. görmüyorsun ! ne diyorduk geçen gece olanlar pek de iç açıcı şeyler değildi bunu kabullenmiştik. sahi ne kadar oldu birlikte bazı şeyleri kabullenmeyeli ? kaç zaman oldu taramayalı akça saçlarını ruhunun. belirtili belirtisiz tüm nesnelere senin gözünden bakmayalı, hatta belki de senin ağzından tatmayalı…

iniyorum tahtımdan. damarlarım genişliyor ve hükmediyorum andıma. hüküm ve gece aynı kelime köküne ait çünkü. bu mümkün. etimoloji ve senin boynunun en kumral yerleri aynı zihine haciz. aynı zil aynı fasıla ve aynı kaçış. tutuklandım; soğuk kanlı tüm katillerin adına bir dakikalık saygı duruşunda. zamana ve fezaya büyük göndermeler yaptım sonrasında. aldandım karmaya. kan ve nefes. demiştim ya. bu ikilem. hırs ve yaradılış komplimanı. söz verildi, ahd edildi. tüm sevgi sözcüklerinin içleri birer birer boşaldı bu gece. zevk cümbüşüne küskün fuşya tüm elbiseler yırtık artık. zaman kalmadı. demiştim. gülümse. artık, aynalar sana dönüyor. yut senin için süzülmüş tüm tortuları. tükür gırtlağında ne varsa tüm kovuluşları. irkil tabancamdan alnına yola çıkmış bu kelimeyle: duy.

ölüler konuşamaz.


Tags :
4 years ago

duman, sis ve bir kaç burnu kanar düş

aleyhime topladığım tüm delilleri birer birer karartırken, karşıma çıkan kara kutu tüm emeklerimi boşa çıkarttı. farkındayım; ellerimden ellerine bir adım öteye geçemeyişimin ve belki yerli yerinde olmayan tüm eşyalar için artık ağlamayacak olmamın. söylediğim gibi bu bir savaştı ve sen kazandın. artık kapı gıcırtıları beni ele vermiyor. bana dokunan tüm uzuvlarının akılalmaz çürüyüşüne şahit oldu bu gözler. bu gözler ki alabora oldu, yeryüzündeki tüm çöllerin adedince. bütünlük ahenge denk. sen ne yazık ki değilsin. ayaklarıma cam kırıkları batıyor yalınayak bir şehrin asfalt düzlüklerinde. sen yine hiç oralı olmuyorsun. sayıklıyorum namı beş para etmez adreslerde adını. böyle iyi ! yok oluşa ve tüm kan hücrelerime lanet okurken, aman vermeyişe ve güce tapan tüm uyuşuk orospuların hıçkırıklı gülümsemelerine inandım bugün. bugün çok fazla tortu kustum dün de olabilir tam hatırlamadım hiç. akşamına yine uçtum. uçtum. uçtum ve süzüldüm gökten. boğazımın gıcıklandığı ve midemin şaha kalktığı vakitlerde de bolca öksürdüm. yazamadım. şayet ki seni dumanlara ve ayetlere sıkıştırabilseydim; işte o zaman. işte o zaman. işte o zaman. belki uçardım. tüm çarpık kentleşen şehirlerin üzerinde.

hüzün. yüzümün en üzgün yerlerini kanatıyor. üzgünüm küstah yağmalara. üzgünüm döne dolaşa yine aynı yere varışlara. zamanı yaratan ben değilim ama ara ara ciğerlerime sıkıştırırım aklımı. oyalanırım bununla. sonra ben oyalanırken sen hep daha güzel bakarsın. işte o zaman dumanlar duman olmaktan utanmazlar. bir kırıklığı kapatan alyuvar nezaketiyle; aklı-selim bir düşe, serkeş bir yaza, aheste bir dansa ve gözlerinden gözlerime boşalan tüm kahpe yasalara tutuklarsın beni. artık gidebilirim; heybetli gökdelenlerin dar balkonlarına. tutukladın ve bu sis peşimi hiç bırakmayacak.

demiştim

savaş bitti.

4 years ago

gücüm yetmiyor ama denedim.

mutluluğa bi tık yakınsın sayılır

4 years ago

İyi ki varsın Kesmeşeker !


Tags :
4 years ago

…ağzımdan kan geldiğini hatırlıyorum sonra, sonra elimin tersiyle, bir çırpıda kanı silip sigaraya uzandığımı…

sigara. sonra bir sigara daha. bir sigara daha. binlerce kez özür.

yanağıma yayılan kan beni zerre tatmin etmiyordu. acı paradigmalarımın hesabı da işte tam o anda ritim buldu. kanatlanıp uçmak varken fezada, yanıp tutuşması gereken kanatlarımın farkına geç varmışken ben, daha ne kadar yol kat edebilirimin derdine nasıl düşebilirdim söylesene ? sana ellerimle, sana parmak diplerimle, sana tabii bileklerimle tutundum. kasımdı. sere serpe bir yok oluş peydah oldu. izler. izler. izler. sonra parmak izlerin yok oldu. sonra nefesini bir çırpıda bağrımdan söküp attılar aniden. sis kapladı buraları. kasımdı. en çok da bu canımı sıktı. kasımdı. kararan bir yok oluş peydah oldu. çünkü bütün yok oluşlar kasımda canlanır.

zihnimde.

tüm kainat buna programlı, tüm çalar saatler buna ayarlı ve tüm sevgiler sona. en çok da kasım sonlarında yok olur. yok olmak ne demek bilirim. bunu bana yağmurlar öğretti. bunu bana gezegenler, yıldızlar gösterdi. ben artık bilmek istemiyorum; bilmediğim sözcükleri. ben artık duymak istemiyorum; duymadığım boşlukları. ve ve en çok da ölümlü olmayı. bu bir paradoks; tek bir öpücük kondurulmuş boşluğa. tek bir dokunuş çırpınan karanlığa ve tek bir karmaşa sustuğum göğsüne. yine yine yine kasıma ve sana dair olan tüm anlaşmalara. tüm savaşlara. tüm kayıplara. tümden bütüne giden ne varsa,

en çok da yokluğuna…

…hatırlıyorum, kabul.

…ağzımdan kan geldiğini hatırlıyorum sonra, sonra elimin tersiyle, bir çırpıda kanı silip sigaraya uzandığımı,

ve uyandığımı.


Tags :